KISA HİKAYELER: "KOLYE..." / İSMAİL CANBULAT
KISA HİKAYELER
KOLYE...
İSMAİL CANBULAT
ortaköy... güneşli bir pazar sabahı... entelpazar...
poğaçalar ve çaylar alınmış..tezgâhlar kurulmakta.... takılar, tütsüler, el yapımı giyecekler, ev yapımı yiyecekler, kitaplar, ‘şeyler... şeyler... şeyler...’
gürkan her zaman yaptığı gibi takıları kadife örtünün üzerine serer.
öğlene doğru pazar canlanmaya başlar... kalabalık artmıştır...
istanbul... boğaz... ortaköy... yalnız gemiler... ortaköy kahveleri.. müdavimleri... cami yanındaki dalga setinin üzerindeki kedi.
az önce boğaz’dan geçen şilebin dalgası kıyıda patladığında kedi havaya uçar.
güzel bir kız tezgâhları dolaşmaktadır... daha çok takılarla ilgilenir..
gürkan’ın tezgâhına gelir.. gürkan diğer müşterilere satış yapmaya çalışmaktadır, kalabalıkta kızı farketmez.
tezgâhta gördüğü bir kolye kızın gözlerini yuvalarından fırlatır... kolyeyi avuçlar, havada sallayarak haykırır;
- gürkan !!!
gürkan hayalet görmüş gibi bakar.
kız kolyeyi alıp hızla uzaklaşır. iskeleye doğru koşmaya başlar.. iskeledeki vapura biner..
gürkan bir an tereddüt ettikten sonra peşinden koşmuştur. son anda vapura atlar. telaşla onu arar, her yere bakar, kızı bulamaz.
bitkin halde merdivenlerden inerken
sahanlıkta,
eski bir sallanan sandalyede,
çok yaşlı, uzun upuzun saçlı bir kadının sallandığını görür..
boynunda bir kolye asılıdır.. belli belirsiz mırıldanmaktadır.
gürkan kadına yaklaşıp dinler;
- satmıycaktın... satmıycaktın.. satmıycaktın bizi...
Yorumlar
Yorum Gönder